Hindistan'da zaman geçirip Ayurvedik uzmanlarla çalışma fırsatı bulduğum için Ayurveda'nın faydalarını uzun senelerdir yaşıyorum. Derinleştikçe, bu zengin öğretilerin hayatımın her alanında bana yardımcı olabileceğinden daha çok ikna oldum. Fanatik değilim ve doğanın ritimleriyle tamamen uyumlu bir yaşam sürmüyorum, ancak mevsimlere göre besleniyorum ve özellikle ashwagandha, zerdeçal (bir tutam karabiber ve sıcak su ile hazırlanan bir tonik) ve çok baharatlı taze pişirilmiş köri gibi birçok Ayurvedik bitki kullanıyorum.

Çoğu sabah en azından 15 dakika, ama genellikle daha uzun süre minderin üzerinde yoga yapan tutkulu bir yogacıyım. Ve bir zorlukla karşılaştığımda, karnımın gerginleşip gerilme hissi yaşamaktansa, derin ve uzun nefes alarak duraklıyorum, ta ki tüm vücudumun gevşediğini hissedene kadar. Ancak o zaman konu hakkında düşünüyorum. Çocuklarıma aynı şeyi yapmalarını tavsiye ediyorum. Çoğu zaman bana işe yaramadığını söylüyorlar, ama nefeslerini rehber olarak kullanmaya devam ettikleri sürece bunun işe yarayacağını biliyorum.

Ayurveda'nın temel kavramlarından biri, yaşamı sürdüren ve bedenlerimizi ve ruhlarımızı canlandıran enerji olan prana'dır; (bu, geleneksel Çin tıbbındaki Qi'ye çok benzer). Özünde prana, bizi ileriye taşıyan bilge bir rehber ve güvenilir, sabit bir el gibidir. Ayurveda'nın özünde, bedenin doğanın temel unsurlarının - toprak, ateş, su, hava ve boşluk - doğru dengesine sahip olması gerektiği yatmaktadır. Bu unsurlar, üç dosha olan vata, pitta ve kapha şeklinde kendini gösterir. Dosha’nızı bilmek, sağlık ve zindelik için size özel reçetenizi belirleyecektir. Bir vata tipi olduğum için, şimdi bedenimin neden shirodhara'ya - alnımdaki üçüncü göze ilaçlı yağların yavaş yavaş damlatılmasına - bu kadar duyarlı olduğunu anlıyorum. Başım hemen daha hafif ve özgür hissetmeye başlıyor ve tedavi ilerledikçe bu rahatlık hissi cildimi ve saçımı da besleyerek bedenime yayılıyor.

Ayurveda'nın gerçek çekiciliğinden biri, vaaz vermemesi veya hap reçete etmemesi; sadece kendimizi daha derinlemesine anlamaya yönelik bir rehberlik sunmasıdır. Onu diğerlerinden ayıran şey, idealis, tek tip bir model olmamasıdır. Her birimizin benzersiz bir canlı varlık olduğunu ve taklit edilemez bir titreşim enerjisine sahip olduğumuzu kabul eder ve reçeteler, gerçekten kim olduğumuzla daha uyumlu bir yaşam sürmemize yardımcı olacak şekilde özelleştirilmiştir.